Rahim ağzı
kanseri başlangıç lezyonları (yüksek dereceli lezyon) PAP test ya da vajinal
smear denilen yöntemlerle saptanabilir. Rahim ağzı kanseri başlangıç lezyonları insan
papilloma virüsüne (HPV) bağlı gelişen lezyonlardır ve kanser sürecine
gelinceye kadar hastalık belli aşamalardan geçmektedir. HPV testinin pozitif
gelmesi, smearde herhangi bir problem olması, kanser şüphesi, tekrarlayan
ilişki sonrası kanama gibi durumlarda kolposkopik inceleme denilen büyük
büyütme sağlayan özel kameralarla rahim ağzının incelenmesi gerekmektedir. Aslında
kolposkop ışıklı bir büyüteçtir. Kolposkopik muayenede rahim ağzına belli
boyalar (asetik asit) sürülmektedir ve sonrasında kolposkopi ile büyük büyütme
ile rahim ağzı yaklaşık 10-15 kat büyütülerek incelenmekte, problemli alanlar,
boyanın farklı şekilde tuttuğu alanlardan gerekli durumlarda parça
alınmaktadır. Kolposkopik muayene esnasında rahim ağzındaki lezyonunun görünümü
kabaca hekime hastalığın durumu hakkında bilgi vermektedir. Tercihen hastanın
adet kanaması bittikten sonra yapılmalıdır ve son iki gün içinde hastanın
vajinal yoldan herhangi bir fitil ilaç kullanmamış olması gerekmektedir. Kolposkopik
inceleme ağrılı bir işlem değildir. İşlem öncesinde hastanın aç olmaması ve
ağrı kesici almış olarak gelmesi gerekmektedir. İncelemeye normal muayene
pozisyonunda spekülüm takılarak başlanır, sonrasında boyalar sürülür ve rahim
ağzı ayrıntılı olarak belli kurallar dahilinde incelenir. Parça alınması
gerekirse steril şartlarda önce rahim ağzı lokal anestetik spreyler ve
sonrasında enjeksiyonlar ile uyuşturulur. Rahim ağzı ağrıya duyarlı bir organ
değildir, o nedenle gerekli lokal anestetik uygulamalarından sonra ağrısız bir
şekilde muayenehane şartlarında işlem rahatlıkla yapılabilir. Rahim ağzından
gerekli yerlerden alınan parçalar patolojik inceleye gönderilmektedir. İşlem
sonrasında hastalar günlük hayatlarına hemen dönebilmektedir. Patolojiye giden
parçaların sonucunun çıkması altta yatan duruma göre değişiklik göstermektedir
fakat genellikle 4-5 gün içerisinde sonuçlar alınabilmektedir. Kolposkopi
sonrasındaki patoloji sonuçlarına göre takip ya da tedavi seçenekleri
değişmektedir. Özellikle HPV’ye bağlı rahim ağzı patolojilerinin sık görüldüğü
günümüzde smear, HPV sonuçlarının doğru değerlendirilmesi, kolposkopinin
ayrıntılı şekilde yapılması önem kazanmaktadır. Menopoz sonrası hastalar,
gebeler, daha önce rahim ağzından işlem geçirmiş hastalarda kolposkopik
inceleme daha zor olabilmektedir ve bu konuda deneyim önemlidir. Daha önce
tanısı konmuş ve tedavi edilmiş rahim ağzı hastalıklarında, fertilitesi
korunmuş genç, erken evre rahim ağzı kanseri hastalarında kolposkopik takip
yapılması gerekmektedir, bu tür durumlarda önceki kolposkopik inceleme
sonuçları sistematik bir şekilde kaydedilip, arşivlenmesi gerekmektedir.
Kolposkopik inceleme jinekoloji ve jinekolojk onkoloji pratiğinde önemli bir
yer tutmaktadır ve rahim ağzı kanseri öncül lezyonlarının saptanmasında ve
takibinde klinisyenler için jinekolojik muayenenin ayrılmaz bir parçasıdır. Tüm
kadınlarımıza sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum.