Kadın hastalıkları ve doğum pratiğinde
rahim alma yani histerektomi en sık yapılan ameliyatların başında gelmektedir. Önceleri
rahim alma ameliyatı açık yani laparotomi ile yapmaktayken günümüzde
laparaskopik yani kapalı ya da vajinal yol tercih edilmektedir. Uygun vakalarda
kanser hastalarında bile laparaskopik ya da minimal invaziv cerrahi güvenle
uygulanabilmektedir. Hastada genel anestezi almaya engel bir durumun varlığında
ya da astım bronşit gibi akciğer hastalıklarında anestezi yönünden kapalı
ameliyat engel teşkil edebilir. Bunun haricinde hastaya pozisyon vermekte
zorluk çekilen durumlarda örneğin kafa içi basıncın artırmasının sakıncalı
olduğu durumlar gibi kapalı cerrahi yapılamamaktadır. İşlem sırasında karın
içerisine karbondioksit gazı verilmektedir ve karın belirli bir basınca kadar
şişirilmektedir. Bununla beraber vaka sırasında hastaya baş aşağı pozisyon
verilmektedir. Hastanın karın içi basıncının artmasının ya da baş aşağı
durmasının sakıncalı olduğu durumlarda kapalı cerrahi yapılamamaktadır. Bunlar
harici durumlarda laparoskopik ya da kapalı cerrahi rahatlıkla
uygulanabilmektedir. Büyük rahimi olan, önceden birçok açık karın ameliyatı
geçilmiş hastalarda, ileri obezite durumlarında bile eğer cerrahın bu konuda
yeterli deneyimi varsa laparaskopik cerrahi kolaylıkla uygulanabilmektedir.
Laparaskopik, kapalı ya da minimal invaziv cerrahinin en önemli avantajları hızlı
iyileşme, ağrının çok daha az olması, kanamanın çok daha az olması gibi birçok
avantajı bulunmaktadır. Uygun hasta gruplarında kapalı cerrahi sonrasında aynı
gün taburculuk mümkündür. Yapılan çalışmalarda ameliyat sonrası aynı günde
genel durumu iyi olan, oral alımı iyi olan hastaların taburcu olarak evlerine gitmesi
güvenli bulunmuştur. Bununla beraber laparoskopik cerrahi sonrasında ilk 4 saat
içerisinde ağızdan beslenmeye geçilebilmektedir. Böylelikle hasta ağrısının da
çok daha az olmasıyla çok daha hızlı toplamaktadır. Bir hafta içerisinde de
günlük yaşantısında dönerek iş hayatında da başlayabilmektedir. Rahim alma yani
histerektomi ameliyatı genelde büyük myomu olan, çikolata kistine bağlı şiddetli
ağrısı olan hasta gruplarında uygulanmasından dolayı bazı durumlarda komplike
ameliyatlar kategorisine girmektedir. Bu tür durumlarda dahi uygun cerrahi
tekniklerle komplike durumlarda laparoskopik olarak rahim alma ameliyatı
güvenli bir şekilde yapılabilmektedir. Laparoskopik rahim alma ameliyatı kanser
vakalarında ya da normal benign dediğimiz iyi huylu durumlar için yapılan
hastalarda benzerlik göstermektedir. Ameliyat sonrasında 4-6 saat içerisinde
hasta ayağa kalkmakta mobilize olmaktadır ve aynı zaman diliminde hastanın su
içmesine, sıvı tüketmesine ve kendini iyi hissettiği takdirde yoğurt çorba gibi
yarı katı gıdalar tüketmesine izin verilmektedir. Ayrıca idrar çıkışı yeterli
olan hastalarda yine ameliyattan 4-6 saat sonrasında idrar sondası
çekilebilmektedir. Genelde ameliyat sonrasındaki günde hastaya katı gıdalar
başlamakta ve genel durumu iyi olan ayağa yardımsız kalkabilen ağırsı olmayan hastalar
taburcu edilmektedir. Tüm bu sayılan nedenlerden dolayı mümkünse tüm hastalara
kapalı ya da laparoskopik rahim alma ameliyatı önerilmedilir. Özellikle rahim
kanseri tanısı konmuş obez kilolu hastalarda laparaskopik yani kapalı cerrahi
çok daha önem kazanmaktadır. Avrupa jinekolojik onkoloji cemiyeti rahim kanseri
cerrahisi kalite standartları kapsamında rahim kanseri tanısı almış hastaların çok
büyük bir kısmının kapalı cerrahi olması gerekmektedir. Bu hem bu tür
cerrahilerin yapıldığı kliniklerin kalite standardı açısından hem de hastalar
açısından önem arz etmektedir Hastalar biran önce iyileşerek gerekli hastalarda
ek tedavilerin gecikmemesi bu şekilde sağlanacaktır. Tüm hastalarımıza sağlık
ve esenlik dolu günler dilerim.